DİJİTAL ÖLÜM

Yıllar içinde edindiğimiz bilgiler ve karşılaştığımız sorunlar çeşitlendikçe ölüm kavramına dair kullandığımız ifadeler de farklılaştı. Somatik ölüm, hücresel ölüm ve beyin ölümü bunlardan birkaçıydı. Hayatımızı dijital dünyaya taşımamızla beraber bu kavramların arasına dijital ölümü de ekledik. Bu kavram, en temel haliyle, öldükten sonra dijital varlıklarımızın nasıl yönetileceğini tanımlıyor. Bir nevi kişinin hayatını yitirmesiyle beraber hastanelerde açıklanan ölümünü önce hukuk dünyasına ardından da dijital dünyaya duyurmasına izin veriyor. Dijital ölümün giderek artan önemine binaen Fransız Veri Koruma Otoritesi “CNIL“, Çarşamba günü yayımladığı rehberinde bu konuyu ele aldı.

CNIL ‘e göre, dijital dünyada hayatımızı nasıl yöneteceğimiz hakkında konuştuğumuz gibi öldükten sonra verilerimizin akıbetinin ne olacağına ilişkin konuşmamız da oldukça makul. Gerçekten de, kullanıcıların gün içinde hesaplarında geçirdiği saatleri ve hayatları boyunca orada oluşturdukları veri yığınlarını düşündüğümüzde bu konunun önemini bir kez daha fark ediyoruz. Bu durumun farkına varan sadece biz değiliz. Zaman içerisinde büyük teknoloji şirketleri de dijital ölümün gerçekleşmesiyle beraber hesaplara ilişkin çeşitli işlemler yapılması gerektiğinin farkına varmış gerek hesap sahiplerine gerek onların mirasçı ve yakınlarına çeşitli imkanlar sunmuşlardır. Her gün 8.000 ‘e yakın kullanıcısının öldüğü bildirilen Facebook, terk edilen hesapların ölüm nedeniyle terk edildiğine dair bilgi almak ve gerekli işlemleri yapmak için özel bir platform oluşturmuştur. Bu platform üzerinden, ölen kişilerin yakınları veya mirasçıları hesap sahibinin öldüğünü bildirerek hesabın silinmesini ya da anıtlaştırılmasını talep edebilmektedir. Anıtlaştırılmış hesaplar, kişi vefat ettikten sonra kişinin arkadaşlarının ve ailesin bir araya gelerek anılarını paylaşmalarına imkan sağlıyor. Ayrıca, hesaba giriş yapılması engellenerek hesabın güvende tutulmasına yardımcı olunuyor. Benzer uygulamalar Instagram, LinkedIn, Twitter, Google, Microsoft ve Yahoo‘da da mevcuttur. Google, mirasçılara vefat eden kullanıcının hesabını silme imkanının yanı sıra hesaptaki paraya erişebilme ve doğrudan hesaba erişebilme imkanı da sunmaktadır. Ancak burada dikkat edilmesi gereken nokta, Google bu imkanları sunarken kullanıcıların şifreleri de dahil olmak üzere giriş detaylarını yakınları ve mirasçıları ile paylaşmamaktadır.

Vefat eden kişinin yakınlarının veya mirasçılarının, vefat edenin hesapları üzerinde birtakım hakları olsa da bunlar sınırsız değildir. Nitekim CNIL, ölen kişinin sosyal medya ve e-posta hesapları da dahil olmak üzere tüm çevrimiçi hesaplarının kesin bir şekilde kişiye özel olduğunu ve buradaki yazışmaların haberleşmenin gizliliği kapsamında değerlendirildiğini, dolayısıyla bu hesaplara erişimin sınırlı olacağını ifade ediyor. Diğer taraftan rehberde vefat eden kişinin verilerin işlenmesinden ötürü akrabalarının zarara uğraması halinde tazminat davası açabilecekleri de belirtilmiş. Benzer şekilde, vefat edene ilişkin kişisel verilerin kullanılması o kişinin hatırasına, itibarına ve onuruna zarar verir nitelikte ise mirasçılarının bu konuda yasal işlem yapmalarının mümkün olduğuna rehberde yer verilmiştir. Bu noktada, Alman Federal Yüksek Mahkemesi (“Yüksek Mahkeme”) ‘nin emsal olabilecek nitelikteki kararına (Dosya No. III ZR 183/17) yer vermekte fayda var. Yüksek Mahkeme ‘nin önüne gelen dosya, kişinin ölümünden sonra “Facebook” hesap şifresinin ölenin ailesine verilip verilemeyeceğine ilişkindir. Yüksek Mahkeme ‘ye göre dijital materyaller de mektup ve günlük gibi değerlendirilmeli ve mirasçılara -kullanıcıların ebeveynleri- teslim edilmelidir. Yüksek Mahkeme, ebeveynlerin reşit olmayan çocuklarının internette kiminle konuştuğunu bilme hakkına sahip olduğunu da kararında belirtmiştir.

Getty Images/iStockphoto

Fransa’da vefat edenin verilerine ilişkin genel düzenlemelerin yanı sıra özel düzenlemeler de mevcuttur. Fransa’da ölen kişiye ait verilere ilişkin olarak özel hayatın gizliliği veya haberleşmenin gizliliği gibi genel nitelikteki düzenlemeler dikkate alındığı gibi Veri Koruma Yasası (Yasa) da dikkate alınmaktadır. Yasası ‘nın 5 inci bölümünde vefat etmiş kişilerin kişisel verilerin işlenmesine ilişkin hükümler yer almaktadır. Yasa’nın 85 inci maddesine göre, kişi ölümünden sonra kişisel verilerinin saklanması, silinmesi ve aktarılmasına ilişkin direktifler verebilir. Bu direktifler genel nitelikte olabileceği gibi özel nitelikte de olabilir. Kişilerin bu direktifleri istedikleri zaman değiştirme veya iptal etme hakları mevcuttur. Ayrıca verdikleri direktiflerin uygulanıp uygulanmadığını denetlemek üzere bir denetçi de atayabilirler. Kısaca, bu direktifleri kişisel veriler özelinde bir vasiyetname gibi düşünmemiz mümkündür. Yasa’da hizmet sağlayıcılara -ilgili internet sitesinin sahibi- hesap sahiplerine haklarıyla ilgili olarak bilgilendirme yapma yükümlülüğü de getirilmiştir. Maddenin 2 nci fıkrası, vefat eden kişinin herhangi bir direktifte bulunmaması ya da aksini belirtmemesi durumunda mirasçılarının vefat edenin hesabı üzerinde birtakım işlemler yapmasını mümkün kılmaktadır.

Ülkemizde dijital ölümün gerçekleşmesi halinde ölen kişinin kişisel verilerine ne olacağına ilişkin özel bir düzenleme henüz mevcut değildir. Bu bağlamda bir sorunla karşılaşıldığında, konu Anayasa’nın 20 inci maddesindeki özel hayatın gizliliği ve 22 nci maddesindeki haberleşme hürriyeti bağlamında ele alınmaktadır. Bu maddelerden hareketle, vefat eden kullanıcıya ait hesap bilgilerinin mirasçısıyla dahi paylaşılmış olması kişinin özel hayatın gizliliğini ve haberleşme hürriyetini ihlal eder. Aynı zamanda, bu haklar Türk Ceza Kanunu’nun 132 nci ve 134 üncü maddelerinde de düzenlendiği için bunların ihlal edilmesi suç teşkil edecektir. Ancak vefat eden kullanıcının hesabındaki verileri ya da varlıkları mirasçılarına veya yakınlarına hukuka uygun bir vasiyetname ile bırakabilmeleri gerektiği doktrinde savunulmaktadır. Vefat eden kişinin kişilik haklarına dijital ortamda yapılan bir saldırı durumunda mirasçılarının dava hakkına ilişkin de tartışmalar mevcuttur. Bu konudaki bir görüş vefat edenin kişilik hakkının ihlalinden dolayı mirasçıların tazminat yoluna gidebileceğini savunurken diğer görüşler de tazminat dışında durdurma davası, tespit davası veya önleme davası açabileceklerini belirtmektedir. Görüldüğü üzere, ülkemizde bu konuya ilişkin özel bir düzenleme mevcut olmayıp karşılaşılan sorunlar temel haklarla çözülmeye çalışılmaktadır. Oysa dijital ölümün gerçekleşmesi halinde ilgili kişinin verilerine, daha geniş boyutta dijital varlıklarına ilişkin ne yapılması gerektiğine ilişkin özel bir yasa çıkarılarak bir yol haritası çizilmesi beklenilmektedir.

CNIL’in rehberine buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.

2 comments

Leave a Reply

Fill in your details below or click an icon to log in:

WordPress.com Logo

You are commenting using your WordPress.com account. Log Out /  Change )

Facebook photo

You are commenting using your Facebook account. Log Out /  Change )

Connecting to %s

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

%d bloggers like this: